Her şey maalesef dışarıdan göründüğü gibi değil: Ünlülerin yaşamları bizlere dışarıdan ne kadar büyüleyici gelse de, iç yüzünde dönen dolaplardan uygulanan baskı ve istismara kadar çoğu şeyi seyirci ve dinleyici bilmiyor. Bunun en canlı kanlı kanıtlarından biri de, bir zamanlar Pop müziğin prensesi olarak anılan Britney Spears’ın göğüs gerdikleri…
Geçtiğimiz günlerde 17 yaşında yıldızı parlayan genç şarkıcı Aleyna Tilki’nin müzik sektöründe yaşadığı zorlukları anlattığı açıklamaları çok konuşulmuş, akıllara Britney Spears’ı getirmişti.
Sektöre 11 yaşında “The Mickey Mouse Club” ile giren Britney, Christina Aguilera, Ryan Gosling ve Justin Timberlake gibi isimlerle bir Disney programında yer alıyordu.
Daha genç yaşlarda aralarında başlayan rekabet nedeniyle Christina Aguilera ile inişli çıkışlı bir ilişkiye sahipti…
Elbette planlandığı gibi yıldızı çok genç yaşta parladı: Her şeyden ise ailesi, özellikle de babası sorumluydu.
Kimseyi memnun edemiyordu: Çünkü bir yandan çocuk hayranlarına ‘kötü bir idol’ olmakla suçlanıyor, bir yandan da sektörün güzellik algısını karşılamak için çabalıyordu.
Taş olsa çatlar: Yaşadığı baskı ve kontrol sonucunda mental olarak çöken Britney, paparazziler peşindeyken saçlarını kazımasıyla manşetleri süslemesi bir oldu.
Britney, bu hareketinden geçtiğimiz ay çıkardığı The Woman in Me (İçimdeki Kadın) kitabında da bahsetti:
Büyürken herkes gözünü dikip bana bakardı. Aşağı yukarı süzerlerdi ve gençliğimden beri bana vücudum hakkında düşündüklerini söyleyenler oldu. Saçımı kazıtmak ve böyle davranmak benim için bir tür protesto etmenin yoluydu.
Sosyal medyada ve kamera önünde sürekli gülümserken gördüğümüz Britney, perde arkasında babasına karşı savaş veriyordu.
Britney’nin ününden önce iflas eşiğinde olan babası James Spears, Britney sayesinde akla hayale sığmayan bir servetin sahibi olmuştu. 2008’de tüm serveti babası Jamie Spears’a devredildi ve ikili arasındaki yıllarca bitmeyecek veraset savaşı o zaman başladı. Babası Britney’yi öyle bir avucunun içine almıştı ki, Britney vasilik yüzünden kazandığı milyonlardan tek bir kuruş harcayamazdı.
2021 yılında “Artık yeter” diyen Britney, bu zamana kadar acılarının ve yaşadıklarının görmezden gelindiği sektöre resti çekti ve o açıklamayı yaptı.
Geçen 13 yıl boyunca yaşadığı baskı ve duygusal istismarı, kariyerini tehlikeye atmaya hazır olarak tek tek anlattı:
Tüm dünyaya iyi ve mutlu olduğum yalanını söyledim. Yeterince söylediğimi sandım bunu. Çünkü inkar ediyordum her şeyi. Yıllardır şok içindeydim. Travma yaşamış haldeyim. Gerçekleşene kadar öyleymiş gibi davranmayı seçtim. Ama şimdi tüm gerçekleri söylüyorum. Mutlu değilim. Uyku uyuyamıyorum. İnanılmaz derecede sinirliyim. Ayrıca depresyondayım ve her gün ağlıyorum.
Babasının izni olmadan rahim içi spiralini aldırmadığını ve tekrar çocuk sahibi olmak istemesine rağmen yapamadığını söyledi.
Çünkü vasileri, Britney’nin bir çocuk daha doğurmasını ‘stratejik’ bulmuyordu.
Bu vasilik bana yararlı olmaktan çok zarar veriyor. Benim de bir hayat kurmaya hakkım var. Tüm hayatım boyunca çalıştım. İki ya da üç yıl ara verip istediğim şeyleri yapmaya ihtiyacım var. Açıkça söylemek gerekirse bana vasilerim ‘Yanımıza gelmezsen paranı da vermeyiz tatile gitmene de izin vermeyiz’ diyorlar. Aslında bu bir tehdit ama onları dava edebiliyor olmam gerekirken yasal olarak edemiyorum. Ben bu muameleyi hak edecek hiçbir şey yapmadım.
O zamanlarda kredi kartına, nakit parasına, telefonuna ve pasaportuna el konan Britney, elbette bunlar olmadan tek başına hiçbir yere de çekip gidemiyordu.
Kendi terapistinin bile başka insanların onun hakkında yaydığı dedikodulara inandığını söyledi.
Tam anlamıyla yapayalnız olan ya da yalnızlaştırılmaya çalışılan Britney için sektörden hiçbir meslektaşı sesini çıkarmadı.
İlk tepkiler, dava kamuda duyulunca ve sosyal medyada tepki almaya başlayınca geldi.
#FreeBritney etiketiyle hikayesi daha çok duyuldu, daha çok ünlü isim destek göstermeye başladı ve tüm dünya sonunda Britney’nin tarafında yerini aldı.
Olan olmuş, Britney koca gençliğini kaybetmiş olsa da yılmadı ve babasının esaretinden kurtularak 13 yıl aradan sonra ekonomik de dahil olmak üzere tüm özgürlüğünü eline aldı.
Bir zamanlar pop müziğin prensesi olarak anılan ünlü şarkıcı, bugünlerde özgür günlerinin tadını çıkarıyor.
En son çıkardığı The Woman in Me (İçimdeki Kadın) kitabıyla da çok ses getirdi. İçinde yaşadığı zorluklardan şoke eden itiraflara değin birçok önemli detay mevcut.
Britney’nin yaşadıkları ve yaşamak zorunda kaldıkları müzik endüstrisinin acımasız yüzünü kanıtlıyor.
Elbette Britney bu savaşa aile faktörü yüzünden 1-0 yenik başlamıştı ancak özgürlüğünü bu kadar geç elde etmesinin nedeni sektörde kendisine çizilen imaj olabilir mi? Bunları da biraz konuşalım…