Eskimeyen ve çok uzun süredir tarihimizin bir parçası olan ‘nah’; bildiğimiz gibi baş parmağın, yumruk yapılmış elin işaret ve orta parmakları arasına sıkıştırılmasıyla gerçekleşiyor.
Yumruk arasına sıkıştırılan parmak sayısının arttırılması, harekete kolun da dahil edilmesi gibi daha aksiyonlu ve yaratıcı çeşitlemeleri de görebiliyoruz.
‘Nah’, aynı zamanda sözlü ifadelerimizde “Nah işte, burada görmüyor musun?” gibi belirteç olarak da kullandığımız kelimelerden biri. Kendi kullanımımızda bile anlamı değişen hareketi yurt dışında bir yabancıya yapmayı iki kez düşünmeniz gerekebilir.
Önce kullandığımız anlamını inceleyelim.
Hareket ile yapılan “Nah yaparsın!” söyleminin Yargıtay kararı ile hakaret sayıldığı bir örnek bulunuyor. Hakaret kullanımını desteklemiyor olsak da yakından incelememiz evrensel anlamlarını incelerken yardımcı olabilir.
Genel olarak söylemlerimize ek bir jest olarak küfür niteliğinde, cinsel organ çağrışımları yapmak amacıyla kullanıyoruz. Araştırmacılar, şeklin başlangıçta da kadın cinsel organı veya erkek cinsel organıyla birleşmiş hâlini tasvir etmek için yapıldığını öne sürüyor.
İki kez düşünmemiz gereken konuya gelelim.
Kullanım sıklığı en çok ülkemizde olsa da Endonezya, Çin, Rusya ve bazı Akdeniz ülkelerinde de bu hareketi yapmanızı önermiyoruz.
Evrensel olarak daha çok bilinen orta parmak işareti ile benzer hakaretleri içeriyor ve onun gibi sözlü ve sözsüz iletişimde hakareti destekliyor.
Söylediğimiz ülkeler dışında da uyarımız devam ediyor. Belçika, Hollanda, Danimarka ve Almanya’da tanıştığınız insanlara yaptığınız bu hareket ile cinsel bir istekte bulunduğunuzu imâ etmiş olabilirsiniz
Kullanımı bizdeki kadar yaygın olmasa da hareketin bu anlamı karşı tarafa sözsüz bir açılım sağlıyor.
Düşündüğümüzden daha yaygın.
Ülkelerden bir liste yapsak bile listemiz dışında kalan Kore, Vatikan ve İspanya’da da işaret ile karşılaşmamız mümkün. İnsanların ‘nah’ hareketine tepki verdiğini göremesek bile kültürlerinin bir parçası olduğunu eserlerinden anlıyoruz.
Kore’nin bilinen filmlerinden olan 2003 yapımı Cinayet Günlüğü (Memories of Murder) filminde başrolü oynayan Song Kang-ho, filmde çocuklara bu işareti yapıyor. Vatikan ve İspanya’da ise müze ve sergilerde karşılaşabileceğimiz resimlerde ‘nah’ hareketi yapan figürler görüyoruz.
Bir gün Sistina Şapeli ve Francisco Goya’nın resimlerine bakabilme şansınız olursa ‘nah’ işareti yapan melekler veya cadılarla dolu resimlere bakmanız konusunda ipucu veriyoruz.
Sözlü ifadelere de dikkat etmekte fayda var.
Yabancı birinin size sözlü olarak nah demesi, size kötü bir şey demek istediği anlamına gelmeyebilir. Bizim konuşmada belirteç olarak kullandığımız ‘nah!’; Amerika gibi ülkelerde ‘olmaz, hayır’ anlamı taşıyabiliyor.
Hakaret anlamındaki ‘nah’, İngilizcede ‘fig’ olarak isimlendiriliyor. İncir ile aynı ismi taşıyan hareketin bu ismi ise çok eskilere dayanıyor. İtalyancada incire karşılık gelen fico, Antik Roma’da ‘mano fico’ adıyla, hâlâ yapmakta olduğumuz hareketin ismini taşıyor.
İsimlendirmenin tarihinden işaretin tarihine ulaşalım.
İlk kez Antik Mısırlılar tarafından Akdeniz’e yayıldığı, Yunan ve Roma’da da yaygın olarak kullanıldığı görülüyor. Günümüzde o tarihlerde kullanımı hakkındaki bilgimiz, anlatılar ve eserlerin günümüze ulaşabilmesinden geliyor.
Nazardan korunmak ve iyi şans getirmek için tılsım ve takı olarak kullanılmış ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Cinsel çağrışımı olan objeyi gören kötü ruhların dikkatinin dağılacağı ve onları kötücül davranışlardan alıkoyacağına inanılıyormuş.
Takı olarak üretimi ve kullanımı hâlâ devam ediyor.
Modern Portekiz ve Brezilya’da birçok kişi ve Sicilya’da hâlâ incir işaretli biblolar ve takılar bulunuyor. En eski inanca en yakın kullanımı oluşturan bu kültürde insanlar hâlâ önemli günlerinde şans getirmesi ve nazardan koruması için takıyorlar.
Hâlâ elleriyle nazar işareti yapan insanlarla karşılaşmanız ve iyi temenniler için yaptıklarını görmeniz mümkün. Antik Roma’nın aksine işaretin kökeninde cinsel tasvirin olduğu, olumlu anlamlarda kullanan insanların tümü tarafından bilinmiyor olabilir.
İlginç bir kullanım olarak çocukları kandırmak.
“Burnunu çaldım.” şakasını duymuş olabilirsiniz. Daha çok Amerika ve Avrupa’da çocukları eğlendirmek, şaka yollu korkutmak amacıyla yapılıyor.
Çocuğun burnunun hızlı ve acısız sıkıştırılmasının ardından yapılan aynı hareket, bu defa da burnun elin içinde olduğu izlenimi uyandırılmak için yapılıyor.
Kültürel değişimle gelen ve yok olan pek çok eylemimiz gibi nah hareketi de kültürlerin etkisiyle şekillenmiş. Hakaretimiz, tılsımımız veya burnumuz olabilen işaretimiz görünen o ki bir süre daha insanlıkla beraber yolculuğuna devam edecek.
Benzer tarih ve kültür içeriklerimiz ilginizi çekebilir: