İsrail’e karşı “gizli” akademik boykot: ABD kurumları İsrailli araştırmacılarla iş birliğini kesiyor, makaleler gerekçesiz reddediliyor

T24 Dış Haberler

İsrailli araştırmacılar, yurtdışındaki akademide “antisemitizmin” çalışmalarına zarar vereceğinden, ilerlemelerini engelleyeceğinden ve bunun ülkenin bilimsel gücünü baltalayacağından korkuyor. Dünya çapında İsrail’in 7 Ekim’deki Hamas saldırısı sonra başlattığı savaşta sivilleri hedef alması nedeniyle İsrail’e karşı protestolar düzenleniyor. Bu protestolarda İsrail’le ekonomik, siyasi, akademik ve kültürel boykot çağrıları yapılıyor. 

Öte yandan genç İsrailli akademisyenler yurtdışındaki meslektaşlarının kendilerini taciz edeceğinden, araştırma burslarını reddedeceğinden ya da kendileriyle işbirliği yapmayı reddedeceğinden endişeleniyor. Bazıları işbirliklerinin çoktan kesildiğini, bazıları ise makalelerinin hiçbir açıklama yapılmadan reddedildiğini söylüyor.

“Gizli bir boykot seziyoruz”

The Haaretz’de Lior Dattel imzasıyla yayımlanan habere göre; Negev Ben-Gurion Üniversitesi eski Rektörü ve İsrailli bilim insanlarına yurtdışında yardımcı olan ScienceAbroad grubunun başkanı Profesör Rivka Carmi, “İsrailli bilim insanlarının yayınlarını kabul etmeyi ve incelemeyi reddetmeyi, İsrail’deki konferanslara katılma tekliflerini reddetmeyi ve yurtdışındaki konferanslara davetleri sona erdirmeyi içeren gizli bir boykot seziyoruz. İsrailli bilim insanlarının özgeçmişlerini değerlendirmeyi reddeden akademisyenler de var” açıklamasında bulundu. 

Carmi, “Tüm küresel yüksek öğrenim sistemi çeşitli ülkelerden meslektaşlar arasındaki işbirliğine dayanıyor ve eğer araştırmacılardan büyük bir grubun İsrail karşıtı bir gündemi varsa ya da diğerleri İsrail’e desteklerini ifade etmekten korkuyorsa, bu İsrail akademisini etkileyebilir” ifadelerini kullandı. 

“Boykotun potansiyel zararı önemli, bu gerçek bir korku”

Küresel bir boykotun etkilerinin önemli olabileceğine işaret eden Carmi, “İsrail’deki araştırmalar yurtdışında tanınmaya ve uluslararası vakıflardan gelen araştırma hibelerine bağlıdır, bu nedenle gizli boykotun potansiyel zararı teorik değil, önemlidir. Bu gerçek bir korku” dedi. 

Öte yandan İbrani Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü ve Kamu Politikası Okulu’ndan Profesör David Levi Faur, “Bazı yabancı kurumlar İsrailli araştırmacıların ilerleme için gerekli değerlendirmeleri alamayacağı korkusuyla süreci durdurdu. Bu etik ve ahlaki olmayan bir davranış ve buna nasıl karşılık vereceğimizi düşünmemiz gerekiyor” dedi. 

“Doktora sonrası programlara kabul edilme şansı azaldı”

Neaman Ulusal Politika Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Rachelle Alterman‘a göre, “İsrailli araştırmacıların yurtdışında post-doc (doktora sonrası) için kabul edilme şansı çift haneli bir yüzdeyle azaldı. ABD’deki kurumlarda onları kabul edecek ve eleştirilere göğüs gerecek birilerini bulmak zor olacak; Avrupa’da ise Yahudi araştırmacıların sayısı çok fazla değil. Yurtdışında bir grup akademisyenle birlikte önerilere bağlı olan araştırma bursu alma yetenekleri zarar görecektir” dedi. 

“BDS Hareketi yıllardır aktifti”

Carmi, İsrail’e karşı boykot, elden çıkarma ve yaptırım hareketine atıfta bulunarak, “BDS hareketi ABD kampüslerinde yıllardır aktifti, ancak şu anda yaşananlar hayal ettiğimizden çok daha kötü. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelere akın eden antisemitik dalganın boyutuna ve yoğunluğuna inanamadık. Bu, İsrail karşıtlığının, Siyonizm karşıtlığının ve antisemitizmin yeni ve daha büyük bir ifadesidir” ifadelerini kullandı. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir