Trendyol Süper Lig’in 21. haftasında zirvede puanlar eşitlendi. Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe’nin 2 puan kaybettiği haftada Trabzonspor’u deplasmanda 5-1’lik skorla yendi. Müsabaka sonrası spor yazarlarını görüşleri şöyle:
BÜYÜK BİR GALİBİYET OLDU – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
Zirve yarışında Galatasaray’ın kazanmaya mecbur olduğu bir maçtı. Bunun için de takımdaki bütün futbolcuların isteği, kazanma hırsı, arzusu üst seviyedeydi. Okan hocanın Halil’i kulübeye alışı, Zaha’yı santrfor mevkisine kaydırması, Barış Alper’i sol bekten alıp Sacha Boey’in önüne koyması, Kaan Ayhan’ı da sol bekte oynatması olumlu anlamda sarı-kırmızılıların bütün futbolunu değiştirdi.
Zaha iki gol attı, Barış Alper sağ tarafı otoban gibi yaptı. İlk golün asisti ondan geldi. Kerem Demirbay arkada oynamasına rağmen mükemmel bir gol pası verdi. Kaan Ayhan harika bir gol attı ve Cim-Bom’un iki topu da direkten döndü. Uzun zamandan beri böyle bir Galatasaray seyretmiyorduk. Demek ki bundan sonraki maçlarda Icardi tam hazır olana kadar, Zaha en uçtaki adam görevini iyi yapacak.
‘KEREM DEMİRBAY ÇOK GOL ATTIRIR’
Kerem Demirbay’ın biraz daha forvet arkası oynama şansı olsa kupa maçında ve dünkü Trabzonspor maçında olduğu gibi arkadaşlarına çok gol attırır. Dün bir kere daha gördük ki, Kerem Aktürkoğlu iki gol attı. Her şeyiyle sahadaydı. Kerem Demirbay, Kaan Ayhan, Abdülkerim ve Barış, Galatasaray’ın mücevher değerinde Türk futbolcuları. Bu futbolcular olduğu müddetçe sarı-kırmızılılar her sene zirveye oynar.
Dün herkesin gözüne parmaklarını soktular. Artık her gün medyada ‘Real Madrid, Barcelona, Almanya ve İngiltere’deki tüm kulüpler bu futbolcuları istiyor’ diye haberler yapılır, bu topçuların motivasyonunu bozmak için bir savaş verilir!
‘TRABZONSPOR’UN KADROSU YETERSİZDİ’
Trabzonspor’a gelince… Abdullah Avcı beğendiğim, saygı duyduğum çok iyi bir hoca. Ama dün gece kadrosu yetersizdi. Denswil ve Orsic sakat. Pepe, Onuachu ve Trezeguet milli takımlarda. Abdülkadir ve Umut da kadro dışı. Eldeki kadronun kalitesiyle Galatasaray’dan puan almaları mümkün değildi.
KADRO KALİTESİ – AKSAL YAVUZ (MİLLİYET)
Galatasaray’ın kadrosu geniş, eksikleri olsa da o kadar önemli değil onlar için. Trabzonspor öyle değil, iskelet kadroyu oluşturan oyuncuların olmayışı onlar adına çok büyük kayıp… Bugün ligin üçüncü sırasındaysalar dün sahada olmayan oyuncuların katkısı çoktur. Sahaya çıkan takımları kantara koysak, son şampiyon açık ara ağır basar…
Soru şu; topun arkasına geçip bekleyerek oynamak mı, yoksa sizden iyi kadroya sahip takımlara oyununuzu kabul ettirerek oynamaya çalışmak mı? Bu kadroyla ikinci şık zor be.
Bordo-mavililer iki derbide; Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarında topun arkasına geçerek ve dün kadroda olmayan oyuncular oynadığı için galip geldi…
Sezon başından bu yana yazıyor ve de konuşuyoruz; Trabzonspor’un mevcut kadrosu bekleyerek, alan daraltarak oynayabilir. Zira orta sahada lider oyuncunun olmayışı, beklerin yeterli seviyede olmaması rakipler için büyük nimet! Trezeguet, Onuachu, Pepe ve Ömür’ün olmadığını da hesaba katarsanız, yandı gülüm helva!
Anlayacağınız eldeki malzeme bu.!
Ayrıca Fenerbahçe ve Galatasaray, ülke standartlarının üstünde takım kurduklarını da unutmayalım.
Abdullah Avcı, Trabzonspor top oynayamıyor diyenlerin muhabbetlerinden canı sıkılmış olacak ki, böyle bir maçta oyuncularının topun arkasına geçmelerini, bekleyerek oynamalarını istemedi.
‘İZMİT-İSTANBUL OTOBANINA ÇEVİRDİLER’
Hal böyle olunca skoru kestirmek için kâhin olmaya gerek yok, duman olursunuz! Nitekim öyle oldu!
Fenerbahçe’nin puan kaybetmesiyle moral bulan Galatasaraylı oyuncular açık alanları öyle kullandılar, öyle iştahlı oynadılar ki, bilhassa Trabzonspor’un sol tarafını İzmit, İstanbul otobanına çevirdiler. Attıkları ilk golde Eren’i, Barış Alper’in çıkardığı dumandan göremedik, Fountas, gözümüze ilişti ama!
Sonrasını yazmaya, anlatmaya gerek yok, hatalar, hatalar, her gelişinde golle tanıştı sarı-kırmızılılar, yedikleri her golde morali bozulan, doğaçlama oynayan Trabzonsporlular. İki topu da direkten döndü İstanbul temsilcisinin.
Dememiz o, iyi oyun kaliteli ayaklarla olur. İyi ayaklara sahipseniz iyi skorlar alırsınız, şampiyonluğa oynarsanız. Mevcut oyuncu kadrosuyla şimdilik Trabzonspor’un gücü bu. Diyeceksiniz ki ne olursa olsun skor böyle olmalıydı. Haklısınız, evinde bu mağlubiyet yakışmadı Trabzonspor’a.
’55 MİLYON EURO ÖDEME YAPILACAK’
İyi tarafından bakmaya çalışalım, ders çıkarmak gerekir. Hedef lig üçüncülüğü ve de Türkiye Ziraat Kupası olduğuna göre, ara transferde bir, iki oyuncu alınırsa…
Yinelemekte fayda var; gelecek yılın planlamasını yapmak gerekir, kırmadan, moral bozmadan, destek vererek, kenetlenerek… Tabi ki Trabzonspor’un ekonomik olarak ne kadar zor bir süreçten geçtiğini de unutmadan… Mayıs ayına kadar 55 milyon EURO ödeme yapılacağını iki arada bir derede hatırlatalım.
Bakasetas için birkaç kelam etmek gerekirse…
Onun için bir fon müziği yapılsaydı, ünlü bir TV dizisinden esinlenirdi Trabzonsporlular, ‘son bir şarkı istiyorum senden’ ile başlayan, ‘direğin sesini duyur musun yeğen?’ ile biten…
Yunanlı oyuncunun büyük katkısı oldu Trabzonspor’a, şampiyon oldukları sezon yaptıkları kelimelerle anlatılmaz. Bir iki maçta penaltı kaçırmasına rağmen direklere takıldığı bazı maçlarda şutları kale direklerine şarkılar söyletti! Her şey için teşekkürler, yolun açık olsun Bakasetas.
GİZLİ LİDER – BURCU KAPU (MİLLİYET)
Herkes fikrine aşıktır ama en çok da teknik direktörler. Dün İsmail Kartal inanarak yaptığı değişikliklerle puan kaybederken hemen peşi sıra sahaya çıkan Okan Buruk benzer hataya Konya maçında düşmüş ama o gün kazandığı için tercihinin bir hata olduğunu düşünmemişti. Neydi o hata? Icardi yokken santrforda Halil’i oynatmak. O maçın ardından “Neden uçta Zaha değil de Halil?” sorusunu sormuştum ardından gelen iki maçta daha sorduğum gibi. Cevap gecikmeli de olsa dün geldi. Okan Hoca, Trabzon deplasmanına olabilecek en iyi değil ama en doğru 11 ile başladı. Oynadığı her mevkinin hakkını veren Barış aslına dönmüş, Visca karşısında ise sol beke emniyet kemeri takıp daha güvenli Kaan’ı tercih etmişti. Ve uçta Zaha, sonunda Kerem ile üst üste binmediği bir oyunla ilk yarıda takımını öne geçirdi.
Kadrosunun neredeyse yarısı olmayan Trabzon için bir analiz yapmak yedek kulübesine de bakınca pek adil olmaz. Bir kanatta Hüseyin daha ilk yarım saatte oyundan fizik olarak düşerken diğer kanatta Fountas ve Eren, Boey-Barış dinamizmiyle baş edemedi.
Okan Buruk’un dün yaptığı her değişiklik, geçtiğimiz maçlarda oyuncuların mevkisiyle oynamış olmanın verdiği özgüveni taşıyordu. Hoca bu sene biraz da yeni transferlerin yarattığı mecburiyetten herkesin her yerde oynayabildiği bir takım oluşturdu. Ama hala takımın ideal kanatları Kerem ve Barış. Savunma arkasına atılan uzun topların pozisyona dönmesinde bu iki kanadın ve Boey’in etkili koşularından verim almaya çalıştı sarı kırmızılılar. İki gol atmış ve ideal mevkisinde oynuyor olmasına rağmen Zaha’nın fırsatçılığının bir limiti var. Kanatlardan taşınan çoğu top bu yüzden kayboldu. Bir diğer sıkıntı ise bölge geçişlerinde top kayıpları. Geçen yıl daha isabetli paslaşarak rakip sahaya yerleşen Galatasaray’da bu sene daha yerleşemeden yaşananan top kayıpları kalesinde kontratak tehditi oluşturuyor. İki Kerem ve Torreira’nın gününde olmadığı, Abdülkerim’in sakatlanıp çıktığı bir maçtan üç puan almak Galatasaray’a dün moral, yarın o moralle gelecek oyun gücü kazandırır. Kart sınırında olan Abdülkerim’in kulübedeyken gördüğü sarı kart planlı mıydı bilemiyorum ama İstanbulspor maçının savunma göbeği artık belli.
‘PSİKOLOJİK YARIŞTAN G.SARAY’IN ÜSTÜN GELME İHTİMALİ YÜKSEK’
Sezon başından beri lig maçlarında Fenerbahçe güven veren, bol gol atan oyunuyla sıralamada Galatasaray’a üstünlük kurmuş, oyunu güçlü olan taraf olmuştu. Ama bu yarışta şampiyonluk, dönüp dolaşıp psikolojik üstünlüğün belirleyeceği bir puana kitlenirse, herkes biliyor ki, o psikolojik yarıştan Galatasaray’ın üstün gelme ihtimali daha yüksek. Ve dün Galatasaray gizli liderliğini ilan etti.